top of page
merve gülçin koçakoğlu

Sözcüklerle Oluşturulan Resimler

Güncelleme tarihi: 19 Ağu



Sözcükler görsellere dönüşüyor. Yapay zekâ araçlarını kullanarak betimlediğimiz bir anlatımı görselleştirebiliyoruz. Üstelik bunu yaparken de sevdiğimiz bir ressamın tarzını yansıtabiliyoruz. Önce zihnimde ne oluşturmak istediğime dair bir resim yaratıyorum. Düşlediğim o resmi ise sözcüklerle kurmaya çalışıp yapay zekâ yardımıyla oluşturduğumda karşıma çıkan resimde olmayan fakat zihnimde olan ayrıntıları yeniden görüyorum. Bu kez de istediğim detayları ekliyorum. Örneğin; eski bir bahçede göl görseli oluşturmak istiyorum. İlk yazdığım komut, “eski bir bahçede göl” oluyor. Ancak yapay zekanın karşıma çıkardığını beğenmiyorum. Çünkü hiçbir bağ kuramıyorum neredeyse. Yüzlerce görseli birleştirerek oluşturduğu bu tek bir resim, istediğim resim değil. Zihnimdekine yaklaşsın diye bazı betimlemeler eklemeye devam ediyorum. Düşlediğim görseli anlatmak için kullanmam gereken sözcükler, o cümleyi ne kadar açıkça anlattığım, yapay zekanın deyim yerinde olmasa da beni anlaması için önemli. Bir tür birleştirme işi yapıyor, fotoğraf çekmiyor, boyamıyor, fakat elindeki görselleri birleştiriyor ve bu görseller kelimelerle tanımlı. Kendi içinde yine bir dil mevcut ve ben zamanla onun dilini öğreniyorum, örneğin; “eski bir bahçe” yerine “bakımsız bir bahçe” daha iyi.

 

(OpenArt AI, 2024)


Resim bana kendini göstersin diye düşlediklerimi kelimeleştiriyorum, dile sokuyorum. Doğrudan bu işlem bana psikanalizdeki çocuğun simgesele girmek için dille tanışmasını anımsatıyor.


Çocuk kendi imgeselinden simgesel düzene geçerken dile maruz kalır. Annenin kendisi dışında başka ilgi alanlarına sahip olduğunu fark eden çocuk anneyi kaybetmemek için onun başkasıyla konuştuğu dile hem maruz kalır hem de öğrenmek zorunda kalır. Fakat dille birlikte anneyi güya kaybetmemiş olsak bile sanki eski bir dili yitirmişizdir. Antik bir dildir bu, anne ve bebek arasındaki dil. Yeni dil işte bize bu eksiği verendir. Hiçbir zaman tam olarak anlatmak mümkün değildir adeta. Hep bir kelime eksik ya da fazladır. Tamlığın eksikliği vardır ama eksik değil, fazladır. Yahut doğru kelime kullanılmamıştır, doğru kelime seçememenin eksikliğidir. Yapay zekayla kurduğum bu ilişkide dilimin sınırlarını deneyimliyorum. Zihnimi yapay zekaya bağlayıp gözlerimi kapattığımda hayal ettiğim görseli oluşturmak en azından şimdilik mümkün görünmüyor. Antik o dil kaybedilmiş olsa da yine ve yeniden aramayacağımız anlamına gelmiyor.



Comments


bottom of page