top of page
merve gülçin koçakoğlu

Sıcaksız Ateş Duygusuz Anı

Güncelleme tarihi: 19 Ağu



Sıcaksız ateş duygusuz anıdır. Birhan Keskin’in

ah! öfke için geç vakitteyim

çölden çıkmak gerek bunun için,

atları denize sürmek...

dizlerinin bana anlattıklarıdır bu.  Öfke için neden geçtir? Bir duyguyu hissetmek için geç kalmak ne demektir? Yeri ve zamanında hissedilmeyen bir öfke midir bu? Yoksa tekrar anımsanmaya hissedilmeye çalışılan bir duygu mu? Şair öfke hissetmek için çölden çıkmaktan söz eder, öfkeyi yeniden hissetmenin zorluğunu çölden çıkmakla benzetme yaparak kurmuştur, bunun için ise atları denize sürmek gerekir. Çöl duyguların çölüdür. Atları denize sürmek aynı zamanda bir bilinmezliği çağrıştırır. Eski bahçenin hafızası, şiirde öfkeli anıların hatırlandığı yerdir öfke hatırlanmasa da. Eskimiş, yıllanmış boğazı yakan acı bir anıya işaret eder şiir.


ah! öfke için geç,

çok geç öfke için

durgun gölü bulandırmak gerek...


Göl sözcüğü bilinçdışını anlatmak için kullanılmıştır. Bastırılan duygulara ve düşüncelere dair temsiller bilinçdışında yer alır. Burada o fikre ulaşmak için bir çaba verilmesi gerektiğinden söz ediyor, ki devamında da;


gölde unuttuklarımızı rahatsız etmek!

oysa gölün hafızası var

ve o anımsar içinde unutulanı

ve çürüyüp kendine dahil olanı


Unutulan anımsanır. Unutulan çürür kendine dahil olur. Kendine dahil olmuş öfke kendinden olmuş ve bunu hissetmek için geç kalınmıştır. Freud (1914) Unutmak ve hatırlamak üzerine adlı makalesinde, unutulan ve bastırılanların hatırlanmadığı bunların eyleme döküldüğünü söyler. Unutulan anı olarak değil eylem olarak açığa çıkar ve tekrar eder. Şiirde duyguyu bulamasak da anının hatırlandığını söyleyebiliriz. Öfke bir eylem olarak kendine katılır, yinelenir ve şiirin bütününde vardır, yokluğu vardır fakat biz öfkede değil, başka bir yerdeyiz. Öfkeye gitmek için geç kaldık. Biz bu anıdayız. Öfkeyi tekrar bulmak ise bu anıyı tekrar yaşantılamakla neredeyse eş değer. Bu anı karşısında ise kişi ancak öfkelenebilir. Öfke üzerine konuşabiliyor fakat orada olmadığımızı söylüyorsak ne kadar az öfkeliyiz? Şiirin başında ise şair “Oysa kimseden çıkartmadım öfkemi” diyor. Acı bir imge var fakat öfkesi yok ve var. Ateş var fakat sıcaklığı yok. Belki de tam da bu yüzden bu anıyı hatırlamak kolaylaşıyor.


Ben seni çoğalttım

ben seni çoğalttım

sırlarım azaldı böylece.


Bu çoğaltmayı aslında hatırlamak olarak okuyorum. Sıcaklığı olmayan bu ateş çokça hatırlanıyor belki de anlatılıyor fakat öfkesi yok, ötesi yok. Anlattıkça da azalıyor fakat bitmiyor.

 

 

  

Kaynakça

Freud, S. (1914). Remembering, Repeating and Working-Through (Further Recommendations on the Technique of Psycho-Analysis II). The Standard Edition of the Complete Psychological Works of Sigmund Freud, Volume XII (1911-1913): The Case of Schreber, Papers on Technique and Other Works, 145-156


Keskin, B. (2013). Kim bağışlayacak beni. İstanbul: Metis.

Kommentare


bottom of page